2013 yılında bireysel emeklilik sisteminde uygulanmaya başlanan yüzde 25 devlet katkısı, sistemin gelişip büyümesinde önemli rol oynadı. Halen de en önemli cazibe unsurlarından birisi. Gelgelelim, aradan geçen yedi yılda devlet katkısı fonlarının ortalama getirisi diğer fonlara göre de, enflasyona göre de zayıf kaldı. Bu da giderek katılımcıların şikayetine, devlet katkısının bir cazibe unsuru olarak görülmemesine neden oluyor. Devlet katkılarını katılımcıların dilediği fonlarda değerlendirmesi gerektiğini dile getirenler de çoğaldı.
Gelin bakalım, devlet katkılarının getirileri ile ilgili şikayetlerde haklılık payı var mı? Devlet katkısı fonlarından hangileri kazandırırken, hangileri enflasyona yenilmiş? Devlet katkısı fonları TL varlıklara yatırım yapıyor. Portföyüne en az yüzde 70 oranında kamu tarafından ihraç edilmiş, tahvil, bono, gelir ortaklığı senedi, kira sertifikaları, VDMK (varlığa dayalı menkul kıymet) vb. alıyor. En az yüzde 10’u BIST-100, BIST Sürdürülebilirlik, BIST Kurumsal Yönetim ve BIST Katılım endekslerindeki hisse senetlerinden oluşuyor. Geriye kalanı da TL cinsinden katılma hesabı, mevduat ve yine kamu kaynaklı borçlanma araçlarıyla, repo-ters repo ve Takasbank Para Piyasası işlemlerinden meydana geliyor. Devlet katkısı fonlarının faizli/faizsiz seçenekleri var. Faizsiz olanları katılım katkı fonu adını alıyor. Portföylerine de en az yüzde 70 kira sertifikaları ve en az yüzde 10 BIST Katılım endeksindeki hisse senetlerini dahil ediyorlar. Devlet katkısı fonlarının çok büyük bir kısmı enflasyona yenildi. Katılımcıların bu konudaki şikayetleri haklı. Faizsiz devlet katkısı fonlarının içeriğindeki kira sertifikalarının vadeleri daha kısa olduğu için bunlar tercih ediliyor.
ENFLASYONU YENENLER / ENFLASYONA YENİLENLER
Bireysel emeklilik sisteminde her ne kadar devlet katkıları 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren hesaplanmaya başlandıysa da, devlet katkısı fonlarının kurulması zaman aldı. Dolayısıyla enflasyona karşı getiri hesabını 20 devlet katkısı fonunun kurulduğu, 1 Kasım 2013 tarihini baz alarak yapacağız. 1 Kasım 2013’ten 31 Temmuz 2020 tarihine kadar geçen zamanda enflasyon birikimli olarak yüzde 111 artmış. Devlet Katkısı fonlarının bu dönemdeki getirirlerine bakıldığında sadece beş tanesinin getirisinin enflasyonun üstüne çıkabildiği, diğer devlet katkısı fonlarının hepsinin enflasyona yenildiği görülüyor. Enflasyonu yenen beş devlet katkısı fonu şunlar: Axa Hayat ve Emeklilik Katılım Katkı EYF yüzde 143.33 Ziraat Hayat ve Emeklilik Katılım Katkı EYF yüzde 138.07 Garanti Emeklilik ve Hayat Katılım Katkı EYF yüzde 134.24, Vakıf Emeklilik ve Hayat Katılım Katkı EYF yüzde 129.38 Anadolu Hayat Emeklilik Katılım Katkı EYF yüzde 125.21
KATKI FONLARI / KATILIM KATKI FONLARI
Devlet katkısı fonlarının faizsiz ve faizli seçeneklerde ciddi getiri farkının oluştuğu tabloda görülüyor. Faizli seçenekte en az yüzde 70 oranında kamu borçlanma araçlarına yatırım yapan devlet katkısı fonları, faizsiz seçenekte de kamu kira sertifikalarına yatırım yapıyor. Aslında devlet tahvili ve kira sertifikaları arasında getiri farkı yok. Açıkçası tabloda görülen getiri farkını yaratabile söz konusu olabilir, gibi görünüyor. Birincisi faizli devlet katkısı fonlarının karşılaştırma ölçütlerine bakıldığında hepsi için Uzun Vadeli Devlet İç borçlanma Senetleri (DİBS) endeksinin baz alındığı görülüyor. Faizsiz devlet katkısı fonlarında vadeye bağlı bir baz etkisi bulunmuyor. Kısa vade ve uzun vade arasında ne fark var, derseniz; enflasyonist ortamda vadelerin kısa olması her zaman daha iyidir. Portföye daha yüksek faizlerden veya getiri oranlarından varlık dahil etme olanağı bulunur. Bu da portföyün getirisinin enflasyonu daha yakından takip etmesini sağlar. Devlet katkısı fonları ile katılım katkı fonları arasındaki getiri farkını açıklayabilecek ikinci etmen ise, katılım katkı fonlarının kuruluş zamanı ile ilgili olabilir. Faizsiz devlet katkısı fonları özellikle 2017’de başlayan OKS’den sonra çok yaygınlaştı. Bu nedenle 2017-2019 aralığında getirilerin yükseldiği dönemde katılım katkı fonları, portföylerine yüksek getiri sağlayan kira sertifikalarını alma olanağı bulmuş olabilirler.
KATILIMCILAR HAKLI
Tabloda da görüldüğü gibi devlet katkısı fonlarının büyük kısmı enflasyona yenildiği gibi, getiri sağlayan beş fonun sistem içindeki ağırlığı da oldukça düşük. Katılım katkı fonları toplamda 1.9 milyar büyüklüğe sahipken, faizli devlet katkısı fonlarının toplamı 17 milyar seviyesinde. Katılımcıların çok büyük bir kısmının devlet katkıları, içeriğinde uzun vadeli varlıklar bulunan faizli devlet katkısı fonlarına yönlendirildiği ve bunların getirileri de enflasyona yenildiği için memnuniyetsizlik artıyor, şikayetler çoğalıyor. Katılımcılar çalıştıkları bireysel emeklilik şirketlerinin faizsiz getiri sağlayan emeklilik planlarını inceleyerek emeklilik planlarını değiştirebilirler. Tabii ki bu, devlet katkısı fonlarında yüksek getirinin garantisi değil. Ancak enflasyonist ortamda vade ne kadar kısa ise, o kadar iyidir. Faizlerde olası yukarı hareketlere eşlik edemeyecek olan uzun vadeli DİBS’e endeksli devlet katkısı fonlarının getirileri, yükselen faiz ortamında reel getiriden uzaklaşacak. Halbuki karşılaştırma ölçütlerinde vade sınırlaması olmayan faizsiz devlet katkısı fonlarının içeriğindeki kira sertifikaları daha kısa vadeli olduğu için, itfa olanların yerine gelecek daha yüksek getiriye sahip varlıklar, fon portföyünün getirisini de artıracaktır. Böylece katkılım katkı fonlarının piyasa şartlarına uyum kabiliyeti de daha yüksek olacak.